ONLARIN RUHLARINI CEHENNEM BİLE KABUL ETMEDİ...
 
gidemediğin yer senin değildir...
 
  Ana Sayfa
  site ile ilgili haberler
  manşet haberler
  sporla ilgili herşey
  eğitimle ilgili haberler
  günlük gazete
  varmısın yokmusun oyna
  şiir dinletisi
  slaytlar
  ferdi baba klipleri izle
  film izle
  müzik çalar
  bilgi yarışması
  chat
  ANKET
  dünyanın en'leri
  günlük burçlarınız
  Ziyaretçi defteri
  İletişim
  top liste
  sitene ekle
  Forum
  diğer siteler
  fıkralar...
  gerçekten zayıfmısın ?
  bir bilmecem var !
  Editörün Kaleminden
  HEPİMİZ TÜRKÜZ!..
  gönülden şiirler
  sizden gelenler
Editörün Kaleminden

 
         DÜNYA SÜRGÜNÜ



          
Bu başlık altında ne anlatılır bilmiyorum . Aslında başlık size ne diyeceklerimden kısaca bahsediyor.Kim sıkılmadı ki bu hayattan ? gülen o sahte gülüşlerin ardında kan ağlayan yüreğinizi daha ne kadar saklayacaksınız. Kendi kendinize oturupta şimdi ne olacak dediğiniz zamanlar ne zaman sona erecek?Eminim bu soruları sizlerde çoğu zman sordunuz kendi kendinize öyle değil mi ?


          Savaşın olduğu , kanların döküldüğü , kalleşlerin devriye gezdiği şu dünyadan sıkılmadınız mı ? Dikkat ettiniz mi son zamanlar da televizyondaki haberlere; her zaman ya bir şehit haberiyle üzülüyor ya da güçlünün güçsüzü haksız yere ezdiğine çoğu kez şahit oluyoruz . Bunlar yetmezmiş gibi tutturduk bir dünya hayatı gözümüz kapalı adım atıyoruz . Uçurumun eşiğine giden bir yola girmişiz fakat kimse o uçurumu fark etmiyor . peki umursamaksızın dünya hayatında atılan adımların sonu nereye gidiyor bunu hiç düşündünüz mü ? peki dünya hayatının uçurumu ahret hayatının cehennemine sizi götürdüğünü hiç mi düşünmüyorsunuz ? Hep para,hep para,hep para nereye kadar ? Ben söyleyeyim ; Musalla taşına koyulana kadar . O andan itibaren ne kazandığın para , ne yaptığın kariyer ne de gelecekteki planların seni kurtaracak . Bu tozpembe görünerek seni içine alan günah çukurundan ne zaman uyanacaksın? Bugün hiç sordun mu kendine ‘‘Ben bugün gerçekten ALLAH için ne yaptım? ’’
HANİ RESULULLAH(S.A.V) EFENDİMİZ BİR HADİS-İ ŞERİFLERİNDE BUYURUYORLAR YA ;

‘‘ İKİ GÜNÜ BİR BİRİNE EŞİT OLAN ZARARDADIR .’’ diye sanki bu hadis-i şerifi bugün için söylemiş.

Bakın bir de yüce KURAN’a kulak verelim bakalım o bize insanlık için ne diyor ; ‘‘ASR’a YEMİN OLSUN Kİ İNSANLIK ZİYAN İÇİNDEDİR .’’ Bütün bunlar apaçık bildirilmişken nasıl olurda halen kulaklarımızı tıkarız ? Ama ben inanıyorum ki bazen kendinize soruyorsunuz ‘‘Ne olacak bu sonum?’’diye peki bu sorunun cevabı varmı ? Eğer bu soruya kendini inandıracak cevabın yoksa yarın bu sorunun cevabını veremediğinde bedenin aleyhine şahitlik ettiğinde Keşke toprak olsaydım diyecek bana bir şans daha ver ALLAH’ım senin istediğin şekilde yaşantımı sürdüreyim diyeceksin . Ama artık orada bu isteklerin karşılıksız kalacak ve orada gerçekten acınacak bir halde olacaksın . Peki ne yapmalı? Şu anda bu dünya hayatındaki rolünü tamamlamadın şuan hiçbir şey için çok geç sayılmaz . Yapacağın iyilikler ,edeceğin ibadetler ALLAH için değil kendin içindir. Umutma ki ALLAH sana değil sen ALLAH’a muhtaçsın.

         Konumuza örnek olsun diye gelin maziye bir yolculuk yapalım.Sahabe zamanına gidelim. Onların zamanını düşünün bu dinin yayılmasında karşılaşılan zorlukları o zorluklara karşı ellerindeki en güçlü silahlarıyla yani imanlarıyla karşı koydukları zamanı düşünün … bunlar göz ardı edilmemeli . Eğer bunlar göz ardı ediliyorsa tırnak içerisinde söylüyorum kendimizi sorguya çekmemiz üzerimize çöken gaflet bulutlarını dağıtmamızın zamanı gelmedi mi ? Peki size bir soru sorsam fakat bu cevabı kendinize verin ama cevabı verirken bağımsız düşünün o anki zamanı düşünerek cevap verin siz RESULULLAH dönemimde Mekke de olsaydınız birisi size gelip BEN ALLAHIN RESULUYUM dediğinde ne tepki verirdiniz ? Hz.ebubekir gibi iman edermiydiniz ? Bu soruyu bir düşünün ama cevabı kendinize verin size şimdi bir kıssa anlatıp konumu sonlandıracağım…Eminim bu anlatacağım kıssa hemen hemen hepinizin bildiği bir kıssa’dır.


         Sahabe döneminde savaşlarda yiğitçeydi savaşacak olanlar bir taşın arkasına sığınıp mermi atarak öldürmüyorlardı düşmanlarını çıkıp kılıcını çekerek kana kan , dişe diş mücadele ediyorlardı . Hz Ali efendimiz müşriklerle yapacağı bir savaşta karşısına getirilen bir müşrikle başlar kılıç sallamaya ve bir hamle ile hz.Ali efendimiz müşriği altına alır . Kılıcını kaldırır tam saplamak üzereyken müşrik hz.Ali efendimizin yüzüne tükürür.Hz.Ali doğrulur . Kılıcını indirir ve müşriğe ;

‘‘Kalk git’’ der. Müşrik çok şaşırır.

-‘‘Ey ali beni neden öldürmedin ? ’’ diye sorar.

Hz.Ali’den gelen cevap ise çok manidardır .

Hz.Ali: - ‘‘Ben seni ALLAH’a , peygamberine ve bu dine düşman olduğun için öldürecektim . Oysa sen benim yüzüme tükürdün . Ben seni öldürseydim nefsim için öldürmüş olurdum ’’ cevabını vermiş. Ve o müşrik orada Hz.Ali’den kelime-i şehadeti tekrarlayarak Müslüman olup arkasındaki müşrüklere dönerek ;

- ‘‘BİSMİLLAH ! Ben Müslüman oldum bundan sonra sizin dostunuz değil düşmanınızım ’’ diyerek Müslüman olmuştur. Bu kıssanın ardında size bir soru daha sormak istiyorum ; Siz Hz.Alinin yerinde olsaydınız ne yapardınız?


                                                                              EDİTÖR:
                             YUSUF UĞUŞ                                                  

 
   
www.ugus.tr.gg  
  .  
 
 

SİTEMİZDE AMATÖR ÇALIŞMALARINIZA YER VERMEK İSTiYOR BENDE SESİMİ DUYURMAK İSTİYORUM DİYORSANIZ HEMEN İRTİBATA GEÇİN gunahsiz_gozler@windowslive.com

 
GAZETENİZ BİZDEN  
   
YÜCE KİTAP KURAN  
  .  
Bugün 8 ziyaretçi (19 klik) kişi burdaydı!
ugus.tr.gg
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol